YENİ BİR SAYFA AÇMANIN ZAMANI GELMEDİ Mİ?
- Nevcivan Gökakın
- 19 Nis 2023
- 1 dakikada okunur

Pek çok iletişim uzmanının ortak paylaştığı bilgi şu :İletişiminizin özü sizin ne anlattığınız değil, karşınızdakinin sizi nasıl algıladığıdır. Bu durumda şu soru akla gelebiliyor: Nasıl algılandığımdan kim sorumlu ? Burada bizim yaklaşımımız kadar karşımızdaki kişinin geçmiş yaşantısı, deneyimi, aile etkileri ve kökenlerinin çok belirleyici yönü vardır. Tüm bunları hesaba katarak doğru iletişim kurmak her zaman kolay değildir.
Peki esas olan nedir? Esas olan iletişimimizin sorumluluğunu almak ve yüreğimizde doğuştan var olan sevgi ve şefkati hem kendimize hem de karşımızdakine gösterebilme hassasiyetine sahip olmaktır. Bu hassasiyete sahip olmak 'dinlemek' le gerçekleşir. Kendini ve diğerini dinlemek her şeyin özüdür. Yoksa suçlamak ve kurban rolü oynamanın egoyu şişirmekten başka kimseye faydası yoktur. Başkasını işaret etmek kaçmanın en güzel yoludur. Sürekli değişim içinde olan dünyamızda bu gerçeği içimize sindirene kadar benzer insanlarla ve olaylarla karşılaşmak kaçınılmazdır.

Aslında bir kriz anındaki tavırlarımız, karanlıkta kalmış yanlarımızı gösterir. Örneğin, kendimizi ifade ederken , öfkemizi belirli ölçülerde dışa vurmak doğaldır. Ancak, saldırmak, kaçmak veya donmak gibi içgüdüsel davranışlarımızın bir adım önüne geçmek en azından kriz sonrası davranışlarımızı daha üst bir noktadan bakıp ayarlayabiliyor olmak, çağa uyum sağlamak ve kendi iyiliğimiz için fayda getirecektir.
Öyleyse, içimizdeki ve dışımızdaki tüm karanlıklar için bir küçük ışık yakmak, çaresizce yakınmak ve şikayet etmekten çok daha iyidir, ne dersiniz? Önce istemek gerekiyor şüphesiz ama istemek için de geçerli nedenlerimizin olması lazım. ‘İstiyorum tabii ki ’ derken kendimize sormamız gerekiyor: ‘Yeterince istiyor muyum? Beni harekete geçirecek kadar istiyor muyum? Peki istememi sağlayan gerekçelerim neler? Yeterince kuvvetli ve etkin gerekçeler mi bunlar?’ Cevaplarımız olumlu ve net ise zaten harekete geçmişizdir veya geçmek üzereyizdir.
N.G.
Comments