top of page

Mükemmeliyetçilik Üzerine

Güncelleme tarihi: 6 Oca 2021

İş hayatında olduğu kadar özel hayatında da mükemmel olmaya çalışan çok kişi biliyorum. Hatta zaman zaman aynı kaygıyı ben de taşıdım. Sonradan fark ettiğim şey ise şu oldu: Mükemmel diye bir şey yoktur. Öyleyse neden bu mükemmel olma kaygısı ?

Nedenlerden biri kendimizi başkalarına beğendirme dürtümüz… Bu dürtü o kadar fazla ki kendimiz olamama gibi acıklı bir durumla karşı karşıyayız. Olmak istediğimiz kişi olmaya çalıştıkça, kendimizi pas geçiyoruz, daha kendimizi tanıyamadan, ölçmeden, biçmeden çok mükemmel görünen bir elbiseyi alıp giymeye çalışıyoruz. Boyu uzun gelmiş, kolları dar gelmiş,göremiyoruz ve maalesef zaman zaman komik bir duruma düşüyoruz. Aslında ‘ bize uygun olan’ elbisenin üzerimizde mükemmel durabileceği ihtimalini görmezlikten geliyoruz. Moda olan davranışın, görünümün, giysinin, tavrın ve popüler olan satış ve pazarlamanın peşindeyiz(*). Oysa ki samimiyet ve sahicilik en fazla kazandırıyor , belki biliyoruz ama, ‘oyunu kurallarına göre oynamak her zaman kazandırır’ inancındayız. Cesaret gerektirdiği için kendi kurallarımızı hayata geçiremiyoruz.

(*Moda olanın ve popülerizmin pek çok kez sahicilikten uzaklaştırdığını varsayarak)

Mükemmeliyetçi yaklaşımın diğer bir nedeni kendimizdeki utanç ve endişelere maske olması… öncelikle kendimizi, kendimize maskeliyoruz. Kendimizde mevcut olduğunu düşündüğümüz kusurları saklamak için her şeyin en iyisi olma veya en iyisine sahip olma çabası fazlasıyla ağırlık kazanıyor. Bu çabanın sağlıklı sınırları geçmesi ise hayatında dramatik dengesizliklere neden oluyor. Hiçbir şekilde tatmin olmamış bir mükemmellik silsilesi içinde yaşayıp gidiyoruz.

Seneler önce mükemmel (!) bir iş görüşmesi için neler yapılabileceğini anlatan ünlü bir yönetim ve danışmanlık şirketine ait bir makalede şöyle yazıyordu;

- iş başvuru görüşmenizde en kusurlu yönünüzü sorduklarında ‘mükemmeliyetçiyim’ deyin.Bu size büyük bir artı kazandıracaktır.

Evet belki dün için mükemmeliyetçilik tercih edilen bir özellikti. Daha fazlası için önüne geçilemez bir çaba sarf ediyor olmak, şirketlerin çalışanlarından istediği ve sistemin dayattığı bir şeydi. Asla ‘tamam, oldu’ deme hep daha fazlasını iste ! Bugünkü mesele istemek ile ilgili değil elbette, bir yandan sınırsız talep ederken diğer yandan asıl değerini, kendini veya markanı kaybetmekle ilgili.

Mükemmeliyetçilik, sizinle ilgilenmez, sizin nasıl göründüğünle ilgilenir. Kişiyi ve ekipleri yıpratır, asıl büyük resmi görmeyi engeller. Kusurlarını bilerek ve kabul ederek ilerleyenler ise çabalarının karşılığında çok daha tatminkar olup gerçek başarı hikayelerini asıl o zaman yazmaya başlarlar.

Bugünlerdeki mottomuz: ister kendinizi geri kazanmak için ister markanızın pazarda değer kazanması için, siz siz olun, ‘mükemmel’ değil ‘sahici ve iyi’ olun.


 
 
 
Güncel

Bu web sitesinin her hakkı saklıdır, hiç bir materyal izinsiz kullanılamaz.

bottom of page