BİLGİLENMEK VE BİLGE OLMAK
- Nevcivan Gökakın
- 16 Kas 2015
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 6 Oca 2021
İnsanların var olanı güzelleştirmek için yapacakları konusunda çok yazıldı, çok çizildi. Bilgilenmek güzel ama biraz olsun bilgeliğe dönüşmediği sürece bilgiler havada asılı kalıyor. Örnekle açıklamak gerekirse;

Örneğin sporun ve sağlıklı beslenmenin faydaları konusunda bilgi bombardımanına tutuluyoruz değil mi? Peki uygulamaya gelince hangi noktadayız? Düzenli spor yapıyor musunuz? Yediklerinize dikkat ediyor musunuz? Çok azınızın ‘evet’ dediğini duyar gibiyim.

Başka bir örnekte, işinizi büyütmek veya terfi etmek için yol gösteren, çok sayıda kitap ,seminer,sosyal medyada iletiler vb. ile karşılaşıyoruz.Çoğunu okudunuz ve takip ettiniz mi? Güzel, çok bilgilendiniz. Peki ne kadarını hayatınıza uygulayabildiniz?
Şimdi buradan yola çıkarak, bilge olmanın yolu öncelikle öğrenilmiş bilgiyi kendi yaşantınıza uygulamaktan geçiyor diyebilir miyiz? Belki evet ama yeterli değil. Bilge olmanın yolu sadece uygulamaktan değil, uyguladıktan sonra ortaya çıkan sonuçları tarafsızca değerlendirmekten geçiyor. Elde ettiğiniz bu olabildiğince tarafsız görüşleri korkusuzca paylaşabilmek de ‘ bilge olmak’ yolunda attığınız önemli bir adımdır.Ancak o şekilde belli bir konuda veya genel duruşunuzla ‘bilge’ kıvamına yaklaşırsınız.

Her konuda herkesin bir görüşü elbet vardır ‘ okuyor, araştırıyor ve düşünüyor olmak çok güzel’. Ancak sadece ‘bilgi’lenmiş olmak değil, tabir yerindeyse kişiyi ‘bilge’ ye dönüştüren görüşler ve yaşam tarzları hak ettiği büyük ilgiyi görür. Tarih boyunca bilgisiyle uzman olduğu kadar, deneyimi ve hayatıyla örnek olanlar aynı zamanda esin kaynağı olmuşlardır.
Son söz olarak, her ne kadar herkes ‘bilge’ ye dönüşmek zorunda değilse de ‘bilgi ‘ yi aksiyona çeviren ‘bilge’ adaylarına hem sosyal hayatta hem de profesyonel iş hayatında ihtiyaç artmaktadır. Günümüzde toplumsal ve kurumsal fark yaratmanın anahtarlarından biri budur.