GENİŞ AÇI
- Nevcivan Gökakın
- 20 Kas 2014
- 2 dakikada okunur

Hayatın getirdiklerini yaşarken mutlu olmayı ya da olmamayı biraz da kendimiz seçiyoruz. Bakış açımızı değiştirmeyi, daha olumluya odaklanmayı çoğu kez ıskalıyoruz.Toplumca yaşanan dramlar da bizi bu noktaya getirebiliyor. Hayatı kötü olarak addetmek, insanlar güvenilmez diye düşünmek, sürekli endişeyle geleceğe bakmak ve üstelik tüm bunları sürekli dillendirmek, var olan güzellikleri de yok etmemize yol açıyor.
Sürekli üzgün ve mutsuz yaşanır mı? Belki evet, ama hastalıklarla. Şimdi başınızı kaldırıp kendinize bakma zamanı. Elinizde güzel olan ne var? Mesela aileniz olabilir mi? Çocuğunuz, eşiniz? Belki de arkadaşlarınız dostlarınız? Hiçbiri mi? Belki işiniz, belki eviniz, belki kitaplarınız kahveniz? Haydi düşünün biraz. Bisikletiniz? Kediniz, köpeğiniz?Eminim siz bulacaksınız bir şeyler. Hayatınızı iyi yaşamaya değer mutlaka nedenleriniz vardır. En önemlisi kendiniz varsınız. Siz buradasınız.

Hayat kimse için her zaman kolay değil. Tabii ki hayal kırıklıklarımız, dramlarımız var. Ama hayat halen onu değerli kılan her ne varsa, yaşamaya değer.
Olumluya odaklanmak dedik. Şimdi izin verirseniz bir örnek vereyim: Yıllar öncesinden tanıdığım biri, elim bir kaza sonucu ailesini kaybetti. Uzunca bir süre,uzak ve yakın olan başka insanların yanında kaldı. Bu arada geceleri çalışarak gündüzleri okula giderek çok istediği tıp eğitimini tamamladı. Tutunabileceği hiç kimse yoktu.Kendisi dışında, hayalleri, hedefleri dışında. Sonunda doktor olarak hedeflerinden birine ulaştı. Kendi ailesini kurdu. Şimdi hayata tutunabileceği ve kendini iyi hissedebileceği daha çok nedeni ve yeni hayalleri var.
Hedefler demişken, elbette hedeflerimiz yolunda karşımıza engeller de çıkıyor. Bakın ben bu yazıyı oluştururken bile hedefim yolunda çetin engellerim var. Genelde analitik düşünme eğilimim çok daha fazla olduğundan her şeyi planlamayı, evirip çevirmeyi, riski en aza indirmeyi severim. Kontrolü de severim. Ama küçük kızımın da dediği gibi ‘olmazsa olmuyor anne! '. Evet, hayat planlandıklarımızın dışında bir şey sunabiliyor. İyi veya kötü, ummadığımız olaylarla, durumlarla karşılaşabiliyoruz. Peki ne yapmalıyım sizce? Yelkenleri suya indirip, üzülüp sıkılmalı mı? Kadere mi küsmeli? Veya bunlar yerine ‘ engelleri aşmak için başka ne yapabilirim?’ diye düşünsem daha yapıcı olabilir mi? Hani B planı gibi B,C, D planları mı yapmalı? Kuşkusuz evet, hayat bize çok seçenek sunuyor aslında. Neden hedefim yolunda planlarımı farklı kurgulamayayım?

Mutluluk ister karanlığın içerisinde küçük bir ışık demeti olsun, ister hemen önümüzde duran ama çoğu zaman fark etmediklerimiz, ister hayallerimize, hedeflerimize ulaşmanın adı, siz siz olun iyi hissetmenin çoğu zaman bir seçim olduğunu unutmayın. Bugünü olumlu yönlerini unutmadan yaşamak ve yarına hayallerimizi gerçekleştireceğimiz zaman dilimi olarak bakmak. Dün mü? Dün bitti, sadece bugünde farkındalık yaratmak adına değerli. Hedefimize doğru adımları atarken cebimize bu olumlu duyguları koyup yola çıkarsak, çok daha üretken, yaratıcı ve faydalı olabileceğimiz gerçeğini de göz ardı etmeyelim.
Nevcivan Gökakın
Yönetici Koçu, Takım Koçu